Aradıgın Herşey Buralarda biryerlerde....
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aradıgın Herşey Buralarda biryerlerde....

Herbişi Bilgi Paylasım Forumuna Hoşgeldiniz...
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İşte Aslan'ın "kale"si!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
z-hir_mc
Admin
Admin
z-hir_mc


Mesaj Sayısı : 717
Kayıt tarihi : 10/09/08
Yaş : 34
Nerden : Ank/sincan

Rep Sistemi
Aktiflik :
İşte Aslan'ın "kale"si! Img_left100/99İşte Aslan'ın "kale"si! Empty_bar_bleue  (100/99)
Başarı Puanı:
İşte Aslan'ın "kale"si! Left_bar_bleue100/85İşte Aslan'ın "kale"si! Empty_bar_bleue  (100/85)
Güçlülük:
İşte Aslan'ın "kale"si! Img_left100/90İşte Aslan'ın "kale"si! Empty_bar_bleue  (100/90)

İşte Aslan'ın "kale"si! Empty
MesajKonu: İşte Aslan'ın "kale"si!   İşte Aslan'ın "kale"si! EmptyPaz Eyl. 14, 2008 12:51 am

Dev takımlarda oynadı, onlardan daha dev takımlardan yıllarca teklif aldı! İtalya Milli Takımı hep onunlaydı.. İlk maçında Galatasaray taraftarına güven veren Morgan De Sanctis, bugün Antalyaspor maçı ile Ali Sami Yen Stadı'nda sahne alıyor! İşte İtalyan eldivenin kariyeri..

İşte Aslan'ın "kale"si! Desanc10

Linderoth transferinde büyük yardım aldığı Eski futbolcusu menajer Roger Ljung'u bu kez de yabancı kaleci konusunda devreye sokan Galatasaray, Ljung'un menajerliğini yaptığı Andreas Isaksson'dan sonuç alamayınca Sevilla'nın İtalyan kalecisi Morgan De Sanctis'i transfer ederek arayışlarını sonlandırdı.

Altyapısal alanda dünyanın en iyi savunma oyuncuları ve kalecilerini yetiştiren 3 ülkeden biri olarak sayılan hatta en iyisi olarak lanse edilen İtalyan futbolu bünyesinden çıkmış olan Morgan De Sanctis, kariyerinin en verimli çağında Galatasaray'a gelmiş durumda..

Geçen sezon Monaco'nun İtalyan file bekçisi Flavio Roma'nın transferi için girişimlerde bulunan Galatasaray, bu yıl yine bir İtalyan kaleciye talip oldu ve bu kez muradına erdi.

Seria B'de mücadele eden Pescara, kalesini henüz o dönem 17 yaşında olan genç De Santcis'e teslim ettiğinde, kimse oyuncusunun bu kadar yükseleceğini tahmin edememişti.
Teknik direktör Delio Rossi'nin ona güvenip o yaşta 1 numarayı teslim etmesi bazı taraftarları şaşırtsa da Rossi'yi haklı çıkardı. Bir Seria B mücadelesinde Pescara-Venezia maçında deplasmanda oynayan Venezia ilk yarıda attığı golle 1-0 öne geçmeyi başardı. Bu golden sonra bir de penaltı kazanan Venezia da topun başına takımın yıldız adayı Cristian Vieri geçti. Pescara kalesinde ise genç kaleci De Sanctis vardı, Vieri penaltıyı attı ancak De Sanctis dışarı çeldi. 2-0 öne geçip maçı koparacak olan Venezia bu fırsatı değerlendiremedi. Diğer yandan penaltı sonrası Pescara durumu 1-1 yaptı. Venezia rakip kalede gol pozisyonlarına girmeye devam etti ancak De Sanctis yaptığı kurtarışlarla yıldızlaştı. İkinci yarıda Pescara bir gol daha bularak skoru 2-1 yaptı ve maçı kazandı. De Sanctis'e maç sonunda büyük sevgi gösterisinde bulunuldu ve bu maçtan sonra taraftarlar ona süper kahraman lakabı taktı.

Gösterdiği üst düzey performansla İtalya 18 yaş altı Milli takım kurmaylarının dikkatini çekti. 1995'te Yunanistan'da düzenlenen 19 yaş altı dünya gençler şampiyonasında İtalya'nın kalesini korudu ve transfer için adı geçmeye başladı. İtalya genelinde transfer parseli kuran ve tüm genç yetenekleri kapmayı başaran Juventus'a tavsiye edilmesi sonucu 20 yaşında bu kulübe transfer oldu. Geldiğinde önünde Peruzzi-Rampulla gibi iki çınar vardı. Arkalarında 2 sezon boyunca yedek bekledi. Ancak Seria B'den Juventus'a geldiğinde sıradan bir kaleci izlenimi taşırken, özellikle Peruzzi'nin ona verdiği bireysel destek sayesinde kendini geliştirerek vasat bir Seria B kalecisi görüntüsünden kurtuldu. De Sanctis, Peruzzi'nin tavsiyesi üzerine sürekli oynaması gerektiğine karar verip ayrılmak istedi. Juventus onu kulüple iyi ilişkiler kurduğu ve o zamanlar Luciano Moggi'nin kurduğu mafya çemberi sayesinde pilot takım niteliğinde kullandığı Udinese'ye verdi. Sonrasında 2000 yılında Slovakya da düzenlenen 21 yaş altı Avrupa şampiyonasında yine İtalya'nın kalesine seçildi. Milli takımlara kariyeri boyunca hep seçilmeyi başardı.

İtalya milli takımının başta A Milli olmak üzere tüm sınıflarında forma giydi. O dönem tesisleşme ve altyapı babında İtalya'nın en çok gelişme gösteren kulüplerinden biri olan Udinese, De Sanctis için doğru tercihti. Kulüp birkaç yılda hem altyapı konusunda hem de oyuncu tarama konusunda dünya çapında bir şöhret yayınca ve ilaveten sportif alanda da başarılı olunca De Sanctis'in böyle bir kulüpte başarılı olması nitekim kariyeri açısından olumlu yönde oldu.

Takıma geldiğinde takımın başında Fenerbahçe'nin eski çalıştırıcısı Venglos bulunuyordu. Kadroda ise Turci ve şu sıra Belçika milli takımının kalesini koruyan Renard vardı. De Sanctis'in en ciddi rakibi tecrübeli kaleci Turci'di çünkü Renard çok gençti.

Venglos, De Sanctis'e şans vermedi ancak Venglos'un gidişiyle onun kariyerinde esas yükseliş başladı. Özellikle Spalletti'nin gelişi De Sanctis için dönüm noktası oldu. De Sanctis 1. kaleciliğe geçti, Turci'nin biletini kesti ve tam 6 yıl boyunca devamlı Udinese'nin kalesini korudu. Carlo Ancelotti, Jozef Venglos, Luciano Spalletti, Roy Hodgson, Serse Cosmi, Loris Dominissini, Luigi De Canio, Delio Rossi, Giovanni Galeone, Alberto Malesani, milli takım kariyerinde de Marco Tardelli, Trappatoni, Marcello Lippi ve Roberto Donadoni gibi teknik adalarla çalışma fırsatı buldu.

Onun için en önemli teknik adam ise Luciano Spalletti oldu. Başta Spalletti olmak üzere, Ancelotti ve Malesani sayesinde çok şey öğrendiğini medyaya açıkladı. Kendini kanıtladığı yer olan Udinese'de oynadıkça adından söz ettirdi. İtalyan medyasının futbolcuların gösterdiği performansa göre organize ettiği ve futbol severlerin katıldığı bir sanal oyunda en çok seçilen kalecilerden biri oldu. De Sanctis çalıştığı kaleci koçlarının da uyguladığı özel programlar neticesinde başarıyı yakaladı ve ciddi teklifler almaya başladı.

David Seaman'ın futbolu bırakacak olması ve genç yetenek avcısı Arsene Wenger'in De Sanctis'i beğenmesi üzerine 2003 yılında Arsenal kulübü onunla çok ciddi şekilde ilgilendi. De Sanctis de medyaya verdiği demeçlerde İngiliz futboluna hayran olduğunu belirterek Udinese izin verdiği takdirde gidebileceğini belirtti. Fakat Udinese kulübü oyuncusunun çok yetenekli olduğunu ve sözleşme yenilemek istedikleri belirterek Arsenal'i geri çevirdi. Arsenal ise kaleci arayışlarını Alman file bekçisi Lehmann'ı transfer ederek sonlandırdı. Udinese kulübü Spalletti yönetiminde sportif anlamda çok iyi performans çiziyordu. Takım 2005 yılında ligi 4. sırada tamamladı ve Roma kulübü teknik direktör Spalletti'yi başa geçirdi.Takımın diğer yıldızları Di Natale, Iaquinta, Muntari, Mauri, De Sanctis, Kroldrup, Pizarro ve Jankulovski gibi takımın yıldızlarına bir çok teklif yağıyordu. 2005 yılında Peruzzi'nin onu veliahtı olarak göstermesi üzerine Lazio kulübü, Peruzzi'den sonra kaleye De Sanctis'i geçirmeyi planlıyordu. Fakat o dönem Roma'da Antonioli ve Pelizzioli formsuz bir dönemdeydi. Spalletti kaleye De Sanctis'i isteyince iki ezeli rakip De Sanctis için karşı karşıya geldiler ve kapışmaya girdiler. Udinese ise iki kulübün önüne yüksek bir bonservis bedeli çıkardı. Taraflar bu transferden vazgeçince Roma Brezilyalı kaleci Doni'yi ,Lazio da Ballotta'yı transfer etti.
Kaleci Toldo'nun ağır sakatlık geçirmesi ile İnter kulübü de talip oldu. Ancak kaleci konusunda Julio Cesar'da karar kılınınca De Sanctis'den vazgeçtiler.

Birkaç ay sonra İngiliz devi Manchester United ve Tottenham De Sanctis için Udinese'nin kapısını çaldı. O yıllarda 54 milyon avro bonservis bedeliyle Buffon'un Juventus'a transfer olması ve sakatlanan Buffon'un yerine seçilen De Sanctis'in de milli takımda 1. kaleciliğe kadar yükselmesi Udinese'nin yüksek bir bonservis talep etmesine neden oldu.

Alex Ferguson, kalecileri Carroll ve Howard'ın kötü performansları yüzünden şampiyonluğu kaçırmaları yüzünden, İtalya da adından çokça söz ettiren De Sanctis'i çok istedi. Ancak Udinese kulübü, 10 milyon avroluk bir bonservis talep edince, 28 yaşındaki bir kaleciye bu parayı ödemeyeceğini söyleyen Ferguson'u bu transferden vazgeçirdi.

Manchester United daha sonra Fulham dan Edwin van der Sar'ı 2 milyon pound karşılığında alarak kaleci problemini çözdü.

2006 Dünya kupası sona ermişti, İtalya şampiyon oldu ve kadroda Udinese'den De Sanctis-Iaquinta ikilisi yer aldı. Milan kulübü geçmişte Helveg-Bierhoff ikilisinde tutturduğu gibi Udinese'den paket transfer yapmak istedi. Bir sezon önce Udinese'den transfer ettiği Jankulovski'nin performansından da memnun kalınca Udineseli yıldızlar Iaquinta, Zapata ve De Sanctis'in üçünü birden kulüpten istedi. Milan'a çıkarılan bedel çok yüksek bir meblağdı. Milan ise para+takas futbolcu önerisinde bulundu, Udinese bunu kabul etmedi ve taraflar transferden vazgeçti. De Sanctis büyük kulüplerinden kapısından dönüyordu ve bu durumdan memnun olmadığını medyaya verdiği demeçlerde belli ediyordu.

2007 yılında sözleşmesi sonra eriyordu ve satılması doğru karar olacaktı.Artık o da büyük bir kulüpte forma giymek istiyordu. De Sanctis'in menajeri Udinese'nin oyuncusunun yoluna taş koyduğunu düşünerek sözleşme yenileme tekliflerini reddettiklerini kulübe iletti.

Dolayısıyla bonservis bedeli olmadan transfer olacak De Sanctis ve menajerine karşı Udinese kulübünden sert tepki gelse de Palermo, Lazio ve Fiorentina kulüpleri talip oldu ancak Şampiyonlar liginde olmadıkları için De Sanctis gitmek istemedi.

Özellikle Lazio kulübü Peruzzi'yi de aracı kılsa bile De Sanctis'i ikna edemedi.Menajeri De Sanctis'in Avrupa kupalarında söz sahibi ve ünlü bir kulüpte oynamak istediği için geçmişte ona talip olan Milan, Roma ve İnter'e as kaleci olarak oynatmaları şartıyla önerdi.Fakat bu kulüpler kaleci problemi yaşamadıkları ve ancak yedek olarak transfer edebileceklerini belirttiler.

Dünyanın en iyi kalecilerini çıkaran İtalya'da büyük kulüpler kalelerine yabancı kalecilere teslim edince ve görüşmeler tıkanınca İtalyan kulüplerinin dışındaki kulüplere yönelindi.

İngiltere'de oynamak istediğini açıklayan De Sanctis'e Aston Villa talip oldu ancak en ciddi ve etkileyici teklif İspanyol Sevilla kulübünden geldi. Önünde Palop gibi bir kahraman olmasına rağmen Sevilla'nın teklifini kabul ettiğinde De Sanctis şu açıklamayı yaptı:
'' Sevilla Avrupa'nın en iyi kulüplerinden biri,bu yüzden buraya geldim ve formayı kapmak için gerekirse Palop'la kavga bile ederim(espritüel bir şekilde). ''

Palop ise yeni takım arkadaşına şu şekilde cevap verdi:
''Biz bir takımız,Morgan gerçekten saygıyı hak eden bir kaleci ancak hangimize ihtiyaç duyulursa kaleye o geçecektir.''

Sevilla'da adeta bir peygamber gibi saygı gören Palop'u kesmesi çok zordu. Nitekim öyle oldu ve sadece 8 maçta forma giydi ki o maçlarda da Palop ya dinleniyordu ya da sakattı. Bu De Sanctis'in kötü kaleci veya formsuz anlamına kesinlikle getirilemezdi. Çünkü Sevilla kulübü tıpkı Udinese gibi transfer konusunda dünya çapında ün yaymış bir dev, transferde sıfır hata yapma felsefesiyle hareket eden, buna göre oyunculara talip olan, bununla beraber sportif başarı elde etmek için kaliteli isimler transfer eden bir kulüp olarak anılıyor.
Dolayısıyla böyle bir kulüpten yapılan transfer olan De Sanctis'in kalitesi bu anlamda da kesinlikle tartışılamaz. Çünkü De Santcis'in sicilinde Juventus-Udinese-Sevilla gibi üç müthiş oyuncu avcısı kulübün adı yazıyor.

200'den fazla Seria A maçında forma giyen, Avrupa kupalarında vitrine çıkan,Dünya Kupası ve Avrupa şampiyonalarına seçilmiş bir kaleci olan De Sanctis, henüz genç bir kaleciyken peşinde büyük kulüplerin döndüğü bir kaleciydi.

Bu yıl Şampiyonlar Ligi'nde başarı elde etmek istediği için geniş ve kaliteli bir kadro hedefleyen Galatasaray için piyasada transferi mümkün olan ve alınabilecek en iyi kalecilerden birini aldı da denilebilir.

Piyasada alınabilecek diğer kaleciler ele alınacak olur ise; Tottenham'dan ayrılan Paul Robinson yediği hatalı goller yüzünden eleştiriliyordu, Arsenal'den Jens Lehmann ise son yıllarını yaşıyor. Le Mans forması giyen Yohann Pele İngiltere de forma giymek istiyor, Celticli Artur Boruc'un bonservisi oldukça yüksek, PSV'den ayrılan Gomes 8 milyon avro bedelle Tottenham'a transfer oldu.
Bir başka İtalyan Carlo Cudicini İngiltere den ayrılmak istemiyor, Afrika'nın en iyi kalecisi seçilen Carlos Kameni'yi almak için çılgın bir teklif yapılması gerek, Bolton kulübüyle 4 yıllık sözleşme yenileyen Jussi Jaaskelainen'in transferi ise çok güçtü,Real Madrid de yedek kalan Jerzy Dudek'in aldığı ücret çok yüksek, Charles Itandje menajeri yüzünden veto yedi, Thomas Sorensen'in birkaç yıldır form grafiği düşük, Meksika'lı Guillermo Ochoa'nın peşinde dev kulüpler var, İtalyan kaleciler Christian Abbiati ve Flavio Roma ise De Sanctis'den daha kaliteli değiller.

Alınabilecek uzun boylu iki isim mevcuttu ; Andreas Isaksson ve Morgan De Sanctis..
İkisi de 2006 Dünya Kupasında Lippi'nin kafileyle beraber kalecilere koçluk yapması için götürdüğü ve şimdilerde İtalya Milli takımının kaleci antrenörlüğünü yapan Peruzzi'nin öğrencisi, ikisi de elit kalitede değerlendirilen isimler… İkisi de doğru tercihti yani Galatasaray'ın doğru isimlere talip olduğu bir gerçek, bu bağlamda Aykut-Orkun ikilisinin önüne alınan kalecinin Avrupa çapında bir kaleci olması gerektiği fikrine yakışan bir kaleci görüntüsünde Morgan De Sanctis..

Tekniği, maç konsantrasyonu, fiziksel kondisyonu, pozisyon almayı bilmesi, tehlikeyi sezmesi, taktik bilgisi ve defansla iletişim özelliklerini uyum sorununu aşması halinde söz konusu yeteneklerini sahaya yansıtabilecek kalitede bir kaleci..

Diğer yandan Lippi'nin yeniden İtalya Milli takımın başına geçmesiyle beraber, Angelo Peruzzi'yi yanına alarak kaleci antrenörü yapması, Peruzzi'nin tavsiyesi sonucu 2006 Dünya Kupası kadrosuna alınan ve maç eksiğini Galatasaray da kapatması halinde tekrar çağrılacağı ihtimali doğan De Sanctis'in milli takım kariyeride Galatasaray formasıyla devam edebilir.

De Sanctis'in idol olarak benimsediği isimler karakteristik yapılarını düzgün bulduğu ve sahada oldukça karizmatik durduklarını düşündüğü efsane Juventus'lu kaleciler;Angelo Peruzzi, Stefano Tacconi ve Walter Zenga... Aktif olarak futbol oynayan isimler içinden de en çok beğendiği kaleci ise Chelsea'li Petr Cech...

Bir kalecinin en verimli çağının 30 yaşından sonra başladığını anlatan Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi kalecilerinden biri olarak anılan Dino Zoff'un bu konuda şöyle bir sözü bulunmakta; ''Ben futbolu 40 yaşında bıraktım ancak 41 yaşımda da oynayabilirdim, çünkü kendimi daha iyi hissediyor ve daima kendimi oynamak için hazırlayan birisiydim''.

Morgan De Sanctis
Yıl > Oynadığı Kulüp > Oynadığı maç > Yediği Gol
2007/2008 SEVILLA 9 maçta 6 gol
2006/2007 UDINESE 49 maçta 52 gol
2005/2006 UDINESE 51 maçta 59 gol
2004/2005 UDINESE 41 maçta 27 gol
2003/2004 UDINESE 34 maçta 40 gol
2002/2003 UDINESE 34 maçta 35 gol
2001/2002 UDINESE 10 maçta 13 gol
2000/2001 UDINESE 3 maçta 6 gol
1999/2000 UDINESE 7 maçta 10 gol
1998/1999 JUVENTUS 3 maçta 2 gol
1997/1998 JUVENTUS 0 0
1996/1997 PESCARA 26 maçta 23 gol
1995/1996 PESCARA 18 maçta 31 gol
1994/1995 PESCARA 30 maçta 49 gol
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.herkesdinlesin.com/z-hir_mc
 
İşte Aslan'ın "kale"si!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Aradıgın Herşey Buralarda biryerlerde.... :: FuTbol - TarafTar Bölümümüz !! :: Futbol Dünyasından Haberler !!-
Buraya geçin: